Afet fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, insanın normal yaşantısını kesintiye uğratan, doğa veya insan kaynaklı olan ve beklenmedik zamanda ortaya çıkan olayların tümüdür. Dünyada gözlenen afetler 5 türde incelenmektedir. Bunlar; Jeolojik afetler (deprem, heyelan, tsunami, kaya düşmesi, volkanik patlama), klimatik afetler (dolu, hortum, yıldırım, kasırga, tayfun, sel), biyolojik afetler (erozyon, salgın, böcek istilası, salgınlar), sosyal afetler (yangınlar, savaşlar, terör saldırıları, göçler), teknolojik afetler (ulaşım kazaları, maden kazaları, sanayi kazaları, biyolojik, nükleer, kimyasal silah kazaları) şeklindedir.
Afetlerin hepsi insanları olumsuz etkilemektedir. Psikososyal incelenmenin yapılabilmesi için afet olayının gerçekleşmesi gerekmektedir. Afette zaman tahmin edilemediği için önlem almak çok zordur. Afet sonrası gözle görülür hasarlar için çalışmalar ve müdahaleler hemen gerçekleşirken, psikososyal müdahaleler gecikebilmektedir.
Afet psikososyal açıdan incelenirken çocuklar, kadınlar, yetişkinler (kadın-erkek) , yaşlılar ve engelliler gibi farklı gruplarda yaşanan psikososyal sıkıntıları incelemek ve bu sıkıntıları azaltmak veya ortadan kaldırmak için müdahale programlarını oluşturmaktır. Afetlerin doğa, teknolojik ve insan kaynaklı davranışları sonucu oluşan tehlikelerden ortaya çıktığı düşünülünce oldukça geniş bir yelpazede yer alan olayları kapsadığı görülmektedir. Psikososyal etki aşamalarına bakıldığında ; Afet öncesi aşaması, etki aşaması, kurtarma aşaması, balayı aşaması, hayal kırıklığı aşaması, iyileşme ve toparlanma aşaması olarak sıralanmaktadır.
Bu aşamaların uzmanlar tarafından izlenmesi, gözlem yapılması ve yaş- cinsiyet göz önünde bulundurularak doğru psikososyal analiz yapılmalıdır. Bedensel yaralanmada tespit edilen kırık tedavisi gibi düşünebiliriz. Aksi halde tekrar topluma uyum sağlama süreci zaman almakta bazense çok ciddi hayat konforunu bozan fobiler oluşmaktadır.
Afetlerin hepsi çok etkilese de en çok ağır vakaları büyük depremlerde görmekteyiz. Peşi sıra terör olayları, sel gibi olaylar da afetin şiddet derecesine göre çok olumsuz psikososyal olaylar gözlemlendiği görülmektedir.
Depremlerde bilindiği üzere Japonya örneği her zaman verilmekte bina ray sistemleri deprem önlemleri örnek gösterilmek de ama maalesef ülkemizde hala bu yöntemler prasedür de uygulanmamakla birlikte çarpık kentleşme ve 1. Derece deprem bölgesinde nüfus yoğunluğu artmaktadır. Böyle olunca maalesef deprem sonrası ciddi hasar ve can kayıpları devam etmektedir.