Kalender ATAKUL
-
dcsanatatolyesi@gmail.com
02.06.2023
-
194 defa okundu..
Yeni Bir Sayfa..
Öylesine... adlı seriden
''Yeni bir sayfa''
Ağzında sigara... çekti bir sandalye, oturdu. Daha birini söndürmeden bir diğerini yaktı, “Hayatıma yep yeni bir sayfa acıyordum ki...” dedi, sustu aniden... sanki boğazına düğümlenmiş gibi...
- Yine mi Geçen haftaki ‘sayfa’ ne oldu
Bir an önce kestirip atar gibi, “Nereye koyduğumu bulamıyorum onu”
Gülüşmeler...
- Ondan öncekini de yırtmıştın!
“Yırtmadım, buruşturdum...
- Ha! Hala yaşıyor yani
“Bilmiyorum. Buruşa bildiği kadar sıktım o an... nefretle, gözü dönmüş bir ‘kin üstadı’ gibi”
- Yer yer, yüzüne karşı söyleyemesem de, şöyle bir korkmuyor da değilim, bilesin...
Hafif bir sinsilikle, “Her şey planladığım gibi gidiyor desene”
- Yapma!
Gülüşmeler...
Bi dur ya! Bir şeyler düşünüyorum şu an”
- Hah! İyi hatırlattın bak! Benim de ‘bir şeyler' düşünmem gerekiyordu...
Düşüncelere dalınır...
Bir an, “İnsanın, arkasında bıraktığı o kirli izleri, bir başkası silebilir mi ” diye, mırıldandı usulca
- Kağıt üzerinde ki mi
“ Bi sulandırma be!” yine dalgın bir halde, “Her şeyi yarım bırakıyorum, her şeyi!” sertçe söndürdü sigarasını... ardından, yönünü duvara dönerek, “Bir şeyler izleyeyim diyorum, daha yarısı olmadan sıkılıp kapatıyorum... Bir şeyler okuyayım diyorum, yine aynı şekilde... Salon, mutfak, koridor... Aşağı in, yukarı çık... Ardından tekrar al eline bir şeyler... Ve yine aynı şekilde... hep yarım, hep eksik... Ve bir an fark ediyorum ki, güneş çoktan batmış, sokaklar ise çoktan bürünmüş sessizliğe...”
- Ve başladık yine, o şairane tavırlara... akşam olmak üzere her halde he
Bir an, tekrar yönünü dönerek, yüzünde de hafiften alaycı bir tebessüm, “Adamın mezar taşında ki yazı da güzel di aslında” dedi
- Adam
“Birisi işte... Az önce mezarlığın önünden geçerken, trafikte tıkalıydı, o esnada okudum. ‘Bok mu var, ne bakıyorsunuz Öldük işte!’ diye... neredeyse suçlanacaktım o an”
Gülüşmeler...
- Hiçte hoş olmamış sanki...
“İlkin beğenmiştim aslında da...”
- Ya hu, dengesizin biri çıkar şimdi, ‘Hayırdır birader, rahatsız mı oldun ’ der, kavga çıkartmaya da yer arıyordur muhtemelen... Bilirsin, her daim, hali hazırda illa ki vardır o tiplerden
Şaşkınlıkla, “Ölüyle mi kavga edecek ”
- Niçin olmasın Sonuçta ‘insan’ işte! Hala şaşırıyorsun ya böyle şeylere...
“Valla, uzun süredir ‘şaşırmamak’ adına bir mücadele içerisindeyim aslında da... sen şu an, oldukça ağır bir taş koydun yoluma... elimde değil!”
- Hatta birde, ‘kavgaya teşvik etti’ diye, ölüyü alırlar sorguya
“Bak buna şaşırmadım işte”
- Hah! Şöyle ya... Biraz ‘insan ol’ lütfen
Gülüşmeler...
“Ara sıra ‘insanlığım’ tutuyor, o kadar da değil şimdi...
- Birde ‘Ölüye mektup yazan adam’ vardı
“O zırvalığı biliyorum ya! Hatta, ‘Para mı istemiş ’ diye soruyordu diğer karakter... Neydi o yazarın be
- Salla gitsin ya! Neyse ney! İşe yaramaz hantalın tekidir muhtemel...
“Ha! ‘Sözde sanatçı’ yani....
- O bile iltifat olur
Gülüşmeler...
“Görüyorum ara sıra, özgürlüğe gidiyor... Yanında da yine kendi gibi bir iki şekli bozuk...”
- Neyse neyse... Yine saçmaladık akşam akşam...
“Yine, verimli bir şekilde batırdık güneşi işte!
- Çay
“Demli olsun”