Elif Çiğdem ŞAHİN
-
guneslibiryer@hotmail.com
25.04.2024
-
618 defa okundu..
Keçileri Sağabilenler Şehirde, Sağamayanlar Kırsalda..
Geçen yıllarda bir arkadaşım bir vesileyle beni azarlamıştı beklemediğim bir anda. 'Yerel mi olmak istiyorsun evrensel mi ' diye.
Anın şaşkınlığıyla buna bir cevap verememiştim. Evrensellik namına geçen bir ömür profesyonel iş hayatından sonra yerleştiğim 'yerel'de kendimi unutup, fazlaca yerele kaptırmış olmalıyım diye düşündüm. Kısacık zaman zarfında 'evrensel' reflekslerimi kaybetmiş olabileceğimi düşünüp suçluluk duymuştum.
Aradan geçen birkaç yılda allah sizi inandırsın neredeyse bütün evrenselliğimi kaybetmişim dostlar..
Büyük Beyin Temizliği
Öyle ki azar yediğim o güne dönüp baktığımda artık hiç suçluluk duymuyorum. Bu zaman zarfında, kendime tanıdığım, zaman zaman da bunaltısını çektiğim sakinlik yıllarında büyük beyin temizliğini gerçekleştirdiğimi görüyorum ...
Olan bitenin tek başına o azarla ilgisi yok, ama belli çok beni etkilemiş ki konuya oradan giriyorum..
Bize dayatılan hayat biçimi o kadar evrensel ki, ister kapitalizm deyin ister eşkıya düzeni deyin, hücrelerimize kadar işlediği için yıllarca birlikte yaşadığım o suçluluk duygusu için bile hala kendimi suçlayabilirim.
Ama hayır, büyük temizlik tamamlamasa da belli bir olgunluğa ulaştı. Bundan kendime bir pay çıkarmayacağım.
Ve artık 'evrensellik masalına' karnım tok. Tıka basa her hücremi dolduran işgale tabii ki isyan ediyorum.
Yerellik candır.
Artık biliyorum ki beni ben olmaktan alıkoyan herşeyin evrensel bir bağlantısı var.
O cümleyle bu kadar takışmasaydım muhtemelen bu kadar yüklenmeyecektim evrensele ve o zaman şimdiki ruh halimle yüklenecek başka bir kelime bulacaktım.
Ve fakat insan gerçeklerini evrenselde değil yerelde buluyor. Ülkede, toplumda, dünyada aradıklarını kendinde bulmak gibi bir süreç..
Geriye baktığımda hayata ayak uydurmak telaşıyla benimsediğim her duruşun iyi kötü bir tuzağa düştüğünü görüyorum.
Üniversitede pedagoji dersinde hocanın sınıfa sorduğu soruyu hatırlıyorum. 'Eğitim ne işe yarar arkadaşlar ' O gün düşünüp de veremediğim cevabı hoca o gün sonunda vermişti.
Beklenmedik bir şekilde 'Eğitim insanları kontrol etmeye, sınırlandırmaya yarar' gibi cümleydi bu.
İç güdülerimin de bana fısıldadığı bu cevabı, belki de aynı kontrol edilmişlik yüzünden verememiştim. Verememiştim ama işin bu kadar da kallavi bir boyutu olduğu asla aklımdan geçmemişti o gün.
Şimdiyse bize evrensellik diye yutturulan şeyin kafalarımızın üstündeki Demokles'in kılıcı olduğunu biliyorum. Yaşamla ilgili, yaşamımızla ilgili bütün kararları bu kılıç altında vermiş olduğumuzu görüyorum. Toplumsal ve dünyasal düzen bozulmasın diye önümüze atılan yemleri yediğimizi, oltaya geldiğimizi görüyorum. Excuse my language, ya da Erdoğan'ın dediği gibi afedersin, boktan bir durum. Günün sonunda büyük tuzağa düşmüş biri var karşınızda..
Ha şimdi bunları yazıyorum da çok mu akıllandım. Breh breh...
Acaba evrensellik bugün yerel üzerinden ne sofralar hazırlıyor bana, ben biliyor muyum. Kırsala kaçmalar, 50 metrekarelik tiny house'lar hazırlıyor evren bana. Ben de onu bayıla bayıla izliyorum.
Hani bana evrensel misin yerel mi diyen arkadaşım var ya, o da Tiny house'lara bayılıyordur benim gibi muhtemelen. Çünkü belli ki orada stiletto üstünden şampanya içirme ihtimali mevcut.
İşte fakat yerellik tam olarak bu değil.
Yerellik dediğin şey o köyde doğup büyüdüysen ve hala orada yaşıyorsan, iki keçi bakıp sağmayı doğuştan yapıyorsan yerellik.
Hatta benim gibi şehirde doğup büyüyüp, hala keçi boklarına bulanmayı seveni bile tanımlamıyor ki.
Demek istediğim yereli yerel yapan neye biz sahibiz ki. Ne olsak yerel oluruz.
Ne yaparsak yapalım evrensele bir türlü ulaşamıyoruz ya ondan soruyorum. Ulaşabildiğimiz evrensel de hep bizden tırtıklıyor ya, ondan soruyorum.
Evrensel diye satışa çıkan durumun bizi yerelden de ettiği bir dünyadayız.
Ben şimdi çok iyi biliyorum, ben, eğer böyle bir seçim yapmak durumundaysam YEREL OLMAK istiyorum. Ona dokunduğum yerde dokusuna en az zararı vererek çıkmak istiyorum.
Oysa 'evrensel' buna izin vermiyor. Ne de iki keçi sağabiliyorum. Keçileri sağabilenler şehirde, sağamanyalar kırsalda yaşamak istiyor.
Bense burada evrensel yerelliğimde tek başıma kalakaldım